...Ve artık ıslığım bile arabesk geliyor kulağıma,
ne kadar gam dolmuşum şimdi anladım...
Hangi yanımı istersin giderken, hangi yarımı? sağ mı? sol mu?
Bana sorarsan eğer; "sağ" bırakma n'olursun...
Ne pamukluğun ne de prensesliğin, sadece gidişin konu olabilir şiirlere...
Sen gittikten sonra hergün bir cüce öldürüldü, yedinci gün oldu; yalnızlık doğdu...
Ve hayat senden "7 öpücük" alacaklı oldu...
...Ve boykotun adı "aşk"..!
Lugatlardan çıkartılıyorsun, adının bütün harfleri siliniyor alfabeden,
seni tanıyacak ve tanımlayacak her ne varsa siliniyor arşivlerden, beyinlerden.
Önce tozun kalkıyor sonra gittin sanıyorlar...
Ve koca bir boşluk... Sonra direnişçiler sana "boşluk" diyorlar..
Boşluğumuza geliyorsun yine giriyorsun içimize, içime...
Bayrak oluyorsun, ülke oluyorsun...
Sonra bütün ayrılıklara sürgün veriyorsun,
ta ki ayrılık ülkene tekrar darbe yapana kadar....
Kağıt gemilerle aşk denizine saldığımız hüzünlerimiz, batıp batıp vurdular sahile...
Ve hüzün sahili terketmedikçe 'aşka girmek tehlikeli ve yasak' artık...
Her gelişi bir gidişle sigortalatmışlar,"boşuna gelme" demek yasak,
susacaksın ve izleyeceksin...
Sonra liman liman dolanıp yorulacaksın, "demir atmak yasak" diyecekler,
susacaksın ve mülteci kılığında sığınacaksın asla kalmam dediğin yerlere...
Senden sonra; bütün cümlelerime "senden sonra" diye başladım ve "bittim" diyerek bittim...