14 Mart 2013

Harcandım...

... Şimdi hangi şehrin hangi camisinde okunmalı sâlâ'm? İmdadımı duymadın, adımı duyman lazım... Kaçıramazsın gözlerini, duyacaksın bi türlü, ellerimde hâlâ senin parmak izlerin, otopsimde adın geçecek,duyacaksın... Şimdi hangi dibe vuruşumun hesabını sana kesmeli? Faturasını canımla ödediğim geçmişimin şimdi hangi yerine yazmalı adını? Geliremi, gideremi? Küsüratını bilmediğin için mi bu kadar büyük bir acı bıraktın? Bozukluğun yokmuydu, bozdukların ne oldu? Olsun, harcarım, harcanırım, harcandım... Her can gibi harcandım...

12 Mart 2013

Hiç




-Sahi, hiç dokunmadı mı gitmek yüreğine?
Acıtmıyor mu senide aynalardaki yalnız yüz,
gözlerine takıldığında bakışın incinmiyor musun?
Hâlâ nefesinin boşa yok oluşunu sorun etmiyor musun?
Sahi hiç koymadı mı gitmek?
Adımı "hiç" koyduğun gibi; hiç koymadı mı..?



8 Eylül 2012

Bul beni

Ya payımıza düşen hüzünse, ya cepleri boş bir sevdanın ellerine tutuşturulmuş iki çocuk gibi; oracıkta umutsuzluğumuzla yüzleşmişsek...
Doğrular kimin umrunda olurduki yanlışlarımızla söndükten sonra yanmak kimin umrunda şimdi... 
Senden sonra ağzı bozuk bir yara bıraktı bedenimde zaman, hangi dile düşsem horlanıyorum sebepsiz, hangi göze dalsam boğuluyorum artık, hangi yüzün gamzesinde gömülüyüm; bulsan..!

5 Ağustos 2012

Bilsen...

Bilseydin gidermiydin yine? Bir kaç akşamdır kaçık bir uykunun eliyle yazılıyor bu yazı, kaçak bir dille... Her noktasında nefessiz kalan bir kalemin ahıyla karardı sayfalar, silgi kullanmadım, her zaman silinmiyor acı,  bilsen...
Bilseydin gider miydin yine? Öznesini gizleyemediğim için "gitmek" yüklemine yakalandığımı, ayrılığın sıfatsızlığıyla tamlandığımı, kendi cümlemde harcandığımı bilsen... Senin cümlende gizlenmeye razıyken satır sonlarında öldüğümü bilsen...  Bilseydin gidermiydin yine?
Bir kaç akşamdır kaçak bir kadının eşgaline bakılarak yazılıyor bu yazı,  her virgülünde işkenceye maruz kalan bir dille, her satır arasında kesilen bileklerimle, her harfinde yeniden öldüğümü bilsen... Her kelimesinde yeniden doğduğumu,  her nefesimde yeniden sevdiğimi, her... her neyse...

1 Ağustos 2012

İçtim...

Gittin, en öpülesi yerini düşünecekken dudaklarının,
en ölünesi yerinde nefessiz bıraktın...
Şerbettin, zehre dönüştün, mayhoş...
İmdadıma sus  payı ve şimdi ağzımın payına denk bir dudak payı bıraktın,
dibine kadar boş...
İçtim... Sevdim...
İçtim... Öldüm...

27 Temmuz 2012

Yine...

Ezberini unutuyor aklım, titriyor elim, sigaram barut, yatağım tabut. Kalemim kağıdın canına kast ediyor, satır sonları noktadan kaçıyor. Dışarda sis ve içimde bir his; gidiyor biri...

1 Mayıs 2012

Omzumsuz...



Başını yaslayacak bir omzun telaşımıydı gelişin, basitmiydi bu kadar?
Ben başımı vurduracak kadar sevilesi bir ömrün varlığının telaşındayken...

Dönme ihtimalin...



Üşümek mi dedin? Hayır hayır,
Hiç sönmediki yürek yangınım...
Gittin ve örttüm üstünü kalbimin...
Boşversene;
Donma ihtimalimden daha önemli artık,
aralık bıraktığım kapımın eşiğindeki "dönme ihtimalin"...