Ben gitmeyi hiç beceremeyenlerdenim, ama bir kaç kere denemiştim.
İntihara giden ayaklar gibiydi gidişim; çelişki dolu, biçare, çarpık adımlarlar işte...
İlk adımımı gurur attırmıştı, bu yüzdende durmak imkansızdı, istemesemde gittim.
Önce aşka sürttüm topuğumu, sonra bir adım daha.
Ardından diğer topuğumun altında gördüm sadakati; bittim ve gitmelisin der gibiydi...
İlk defa orda hacim kaybetmişti ayakkabımın topukları...
Ve ne zaman giysem o ayakkabıları "gitmek" gelir aklıma...
İşte bu yüzdendir ki; "yalınayak" geldim sana...